Avrupa’da Mutlaka Gidilmesi Gereken 10 Müze

Dünyanın en iyi ve kapsamlı sanat koleksiyonlarının Avrupa’daki müzelerde sergilendiği bir gerçek. Avrupa, tarih ve kültür meraklıları için bir hazine niteliğinde. Kıtanın dört bir yanında, insanlık tarihinin farklı dönemlerini ve sanatsal gelişimlerini gözler önüne seren müzeler bulunuyor. İşte Avrupa'da mutlaka gidilmesi gereken 10 müze!

26 Eylül 2024 1dk okuma

Uffizi Galerisi’nde Rönesans’ın nefes kesici atmosferini soluyabilir, Prado Müzesi’nde Velázquez’den Goya’ya uzanan zengin koleksiyonuyla sanat tarihinin derinliklerinde kaybolabilirsin. Louvre’da Mona Lisa’nın gizemli gülümsemesiyle karşılaştıktan sonra British Museum’da Antik Mısır’dan Roma İmparatorluğu’na kadar uzanan kalıntılar arasında zaman yolculuğuna çıkabilirsin.

Schengen vizen hazırsa kalan işlemlerini halletmek için doğru adres Bilet Dükkanı! Hemen Bilet Dükkanı web sayfasını ziyaret ederek en uygun fiyatlara Paris uçak bileti ya da Madrid uçak bileti satın alabilir, en yüksek puanlı Floransa otelleri için rezervasyonunu güvenli bir şekilde yapabilirsin. Londra araç kiralama ve Roma transfer araç hizmetleri de kaçıramayacağın fırsatlarla Bilet Dükkanı’nda.

 

avrupa-muzeleri.webp

 

Avrupa'da Mutlaka Gitmeniz Gereken Müzeler


Ölmeden önce görülmesi gereken, gezmesi günler süren 10 Avrupa müzesi:

Louvre Müzesi, Paris


Dünyanın en büyük ve en ünlü müzelerinden biri olan Louvre, her yıl yaklaşık 10 milyon ziyaretçi ağırlıyor. Eski bir kraliyet sarayı olan bu yapı 1793’te Fransız Devrimi’nin ardından müzeye dönüştürülmüş. Müzenin en bilinen eseri Leonardo da Vinci’nin ünlü Mona Lisa tablosu.

 

louvre.webp

 

Ancak Louvre yalnızca bu tabloyla sınırlı değil; heykellerden tablolara Antik Yunan, Roma, Mısır ve Mezopotamya medeniyetlerinden binlerce sanat eseri burada sergileniyor. Müze adeta sanat tarihi boyunca bir yolculuk sunarken Napolyon Bonapart’ın Louvre’da bir dönem yaşadığını bilmek oldukça ilginç!

Uffizi Galerisi, Floransa


Kuzey İtalya’nın Rönesans şehri Floransa kuşkusuz ülkenin en sanatsal şehri, dört bir yana yayılmış müzeler arasında Uffizi ise açık ara ziyaret edilmesi gereken. Orta Çağ’dan beri Floransa’yı el altından yöneten zengin Medici ailesinin 16. Yüzyılda inşa ettirdiği müze Michelangelo, Leonardo da Vinci, Botticelli ve Raphael gibi ustaların eserlerine ev sahipliği yapıyor.

 

uffizi-galerisi.webp

 

Botticelli’nin “Venüs’ün Doğuşu” ve Da Vinci’nin “Müneccim Kralların Tapınması” tabloları burada sergileniyor. Müzenin mimarı Giorgio Vasari, Floransa’nın iki önemli yapısını birbirine bağlayan Vasari Koridoru’nu da tasarlamış ve bu koridor Uffizi’nin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Prado Müzesi, Madrid


“Dünyanın en iyi müzeleri” listelerinde adı mutlaka bulunan Prado’nun koleksiyonu yalnızca İspanyol sanatına değil; İtalyan, Flaman ve Hollanda resim sanatının önemli eserlerine de ev sahipliği yapıyor. Prado Müzesi’nin ilk tasarımcısı Juan de Villanueva, binayı aslında doğa tarihi müzesi olarak inşa edilmesini planladığını açıklamış.

 

prado-muzesi.webp

 

Bu devasa müzede çok vakti olmayanlar için mutlaka görülmesi gereken tablolar:

  • Saturn, Goya
  • Las Meninas, Velazquez
  • Descent from the Cross, van der Weyden
  • The Garden of Earthly Delights, Bosch
  • The Nobleman with his Hand on his Chest, El Greco
  • The Three Graces, Rubens
  • The Annunciation, Fra Angelico


Rijksmuseum, Amsterdam


Hollanda’nın en prestijli müzesi olan ve Hollanda Altın Çağı sanatçılarının eserlerine yer veren Rijksmuseum 1885 yılında açıldı. Müzede Rembrandt, Johannes Vermeer, Frans Hals ve Jan Steen gibi ustaların eserlerini görmek mümkün.

Rembrandt’ın “Gece Bekçisi” tablosu müzenin en ünlü eseri ve oldukça büyük boyutlu. Bu tablo zamanla kararan vernik tabakası nedeniyle uzun yıllar boyunca “gece sahnesi” olarak anılmış. Ancak daha sonra yapılan restorasyon çalışmaları, tablonun aslında gündüz sahnesi olduğunu ortaya çıkarmıştır.

 

rijksmuseum.webp

 

Rijksmuseum’un geniş koleksiyonunda sadece resim yok. Müze, 8. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan çeşitli heykel, tekstil, seramik ve dekoratif sanatlara da ev sahipliği yapıyor. Vermeer’in “Sütçü Kız” tablosu gibi eserler de Hollanda sanatının mütevazı ama etkileyici yönlerini gözler önüne seriyor. Müzede 1 milyondan fazla eser bulunuyor ancak bunların sadece 8.000’i sergileniyor.

Vatikan Müzeleri, Roma


Bünyesinde Michelangelo’nun tavan fresklerinin yer aldığı Sistine Şapeli dahil olmak üzere toplam 54 galeri bulunduran Vatikan Müzeleri dünyanın en büyüklerinden biri olarak gösteriliyor. Roma Katolik Kilisesi’nin inşa ettirdiği müzede ayrıca Raffaello’nun Atina Okulu gibi fresklerini de görebilirsin.

 

vatikan-muzeleri.webp

 

Antik Roma ve Mısır’dan kalma heykel ve eserlere de ev sahipliği yapan müzede bulunan Bramante Merdiveni’nin çift sarmallı yapısı mimari açıdan büyüleyici bir tasarım olarak göze çarpıyor. Her ayın son Pazar günü müzeyi gezmek ücretsiz, ama inanılmaz bir kalabalık var!

Belvedere Sarayı, Viyana


18. yüzyılda Barok mimaride inşa edilmiş ve Avusturya’nın en prestijli müzelerinden biri. Yukarı ve Aşağı Belvedere olarak iki ana binadan oluşan saray kompleksinin mimarı Johann Lukas von Hildebrandt, yapıyı Avusturya’nın askeri liderlerinden Prens Eugene of Savoy için yazlık bir saray olarak tasarlamıştı.

 

belvedere-sarayi (1).webp

 

Sarayın en ünlü eseri şüphesiz Gustav Klimt’in “Öpücük” tablosu. Egon Schiele ve Oskar Kokoschka gibi ekspresyonist sanatçıların eserleri de burada sergileniyor. Belvedere’nin bahçeleri de Avrupa’daki en etkileyici saray bahçelerinden biri olarak kabul edilir.

British Museum, Londra


Çalıntı eserleri sergilediği gerekçesiyle sosyal medyada sıkça şaka konusu olsa da dünyanın en kült müzelerinden biri British Museum ☺ 1753’te kurularak İngiltere’nin ilk ulusal müzesi olmuştur. Müzenin koleksiyonu 7 milyondan fazla eseri kapsıyor ve bu koleksiyon insanlık tarihinin 2 milyon yılını kapsayan geniş bir yelpazeyi temsil ediyor.

 

british-museum.webp

 

Müzenin en ünlü eserlerinden biri Rosetta Taşıdır, Mısır hiyerogliflerinin deşifre edilmesini sağlayarak modern arkeolojinin en büyük keşiflerinden birini temsil eder. Elgin Mermerleri (Parthenon Mermerleri), Asur taş kabartmaları, Sutton Hoo hazineleri ve Mısır mumyaları, ziyaretçileri tarihin en eski dönemlerine götürüyor.

British Museum, halka ücretsiz olan ilk büyük müze olma özelliğini taşıyor ve bu sayede dünyanın dört bir yanından her yaştan insanı kendine çekiyor. Müzenin mimarisi de oldukça etkileyici; ünlü Büyük Avlu, Norman Foster tarafından tasarlanmış olup, Avrupa’nın en büyük cam çatılı avlularından biridir.

Akropolis Müzesi, Atina


Akropolis’te yapılan keşifler sonucu bulunan eserlerin sergilendiği müze 2009’da açılmış. Akropolis’in 300 metre güneyine yapılan müze Parthenon, Karyatidler ve Hephaestus Tapınağı gibi yapılarla ilişkili olup tarih meraklılarını Helenistik medeniyete doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

 

akropolis.webp

 

Pompidou Merkezi, Paris


Modern sanat müzesi dendiğinde akla gelen ilk yer Pablo Picasso, Henri Matisse ve Salvador Dali gibi modern sanatın en önemli isimlerinin eserlerine ev sahipliği yapan Pompidou. Binanın dış cephesi ise en az içi kadar ilginç. Geleneksel müze anlayışını yerle bir eden müze renkli boruları ve şeffaf mimarisiyle dikkat çekiyor, tasarımını Richard Rogers ve Renzo Piano yapmış.

 

pompidou-merkezi.webp

 

Auschwitz-Birkenau, Polonya


Auschwitz-Birkenau Müzesi, Polonya’nın Oświęcim şehrinde, Holocaust’un en karanlık dönemlerine ev sahipliği yapmıştır. Nazi döneminin ölümcül soykırımının merkezi olan bu müzede 1,1 milyon kişinin hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.

 

auschwitz.webp

 

Krakow’dan ulaşılabilen müzede kişisel eşyalar ve belgeler gibi soykırımın dehşetini gösteren pek çok eser sergilenmekte olup müze 1979’da UNESCO İnsanlığın Kültür Mirası Listesi’ne eklenmiştir.

26 Eylül 2024 1dk okuma

YORUMLAR

Güncel Kampanyalar

Kampanya Duyuruları ve Seyahat Önerileri için Abone ol

Ad Soyad*
E-Posta*

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Benzer Yazılar