Bağışıklığı Artıran 5 Yöntem
Bilet Dükkanı olarak hazırladığımız Bağışıklığı Artıran 5 Yöntem başlıklı yazımızda, geçmişten günümüze insanların bağışıklık sistemlerindeki bozulmaları ele alacağımız gibi; günümüzde bağışıklığı artıracak yiyecek, içecek veya aktivitelerden de bahsedeceğiz.
Dikkat dikkat! Bu bir makale değildir. Ancak sağlığımıza en çok dikkat etmemiz gereken zamanlarda olduğumuzu anlatabilmek için yazımızdaki tarihi biraz geriden alacağız. Zira, günümüzde bağışıklık sistemimizin bu denli düşük olmasını neden-sonuç ilişkisiyle birlikte anlatacağız. Sizlerden, sıkılmadan sonuna kadar yazımızı okumanızı rica ederiz.
Bilet Dükkanı olarak hazırladığımız Bağışıklığı Artıran 5 Yöntem başlıklı yazımızda, geçmişten günümüze insanların bağışıklık sistemlerindeki bozulmaları ele alacağımız gibi; günümüzde bağışıklığı artıracak yiyecek, içecek veya aktivitelerden de bahsedeceğiz.
Bağışıklık Nedir?
Sizlere bağışıklık artırıcı etmenlerin ne olduğunu anlatmadan önce, bağışıklığın ne olduğunu, tanımsal olarak izah etmek istiyoruz. Bağışıklık, kelime anlamı itibarıyla, tıbbi terimlerde belki de Türkçe diline en uygun ve anlaşılır şekilde geçen bir sözcüktür. Zira bağışıklık, çok hücreli organizmalar sınıfında olan bizlerin, zararlı mikroorganizmalara karşı vücudumuzun gösterdiği dirençtir. Bağışıklık sistemi ise aslında vücudumuzdaki koruma kalkanımızdır. Birden çok ve birleşik hareketlerle, vücutta oluşmaya çalışan zararlı patojen veya tümörleri bulup, onları yok eden sisteme bağışıklık sistemi denir. Bağışıklık sistemine, tıp literatüründe immün sistem de denmektedir.
Bağışıklık Neden Düşer?
Sağlıklı bir insanda, bağışıklık sistemi oldukça güzel ve etkin bir şekilde çalışmakta ve onu hastalıklara karşı korumaktadır. Peki günümüzde neden bu kadar fazla insanın bağışıklık sistemi düşüktür? Gelin birkaç yüz yıl geriye gidelim…
Pek çoğumuzun aşina olduğu bir konudan bahsedeceğiz; Sanayi Devrimi… Esasen 1760’larda başlayan ve 1830’da tamamlanan Sanayi Devrimi, günümüzdeki otomasyon sistemlerinin oluşturulmasından tutun da Endüstri 4.0 ve dahi Endüstri 5.0’a kadar kapı açmış bir olgudur. Peki ya nedir Sanayi Devrimi?
Nüfus artışıyla birlikte üretimin yetersizleşmesi, seri üretim yapılması gerekliliği fikrini ortaya atmıştır. Bununla birlikte de dönemin mühendisleri, su buharları ile çalışan makineler üretip, fabrikaların çok daha hızlı ve seri üretime geçmesini sağlamıştır. Günlük hayatımızı kolaylaştıran pek çok ürünün üretimi seri hale gelmiş, buna kısa süre içerisinde gıda maddeleri de eklenmiştir.
Seri üretim halinde halka arz edilen gıdalar, raf ömürleri göz önüne alınarak, içlerine katkı maddeleri eklenmeye başlamış ve böylelikle de günümüzdeki “paketli gıda” tüketiminin başlangıcını oluşturmuştur. Pek tabii bu durum, ilaçlı tarımın da önünü açmış ve daha fazla mahsul alabilmek adına genetiği değiştirilmiş gıdaların tarımı yapılmaya başlanmıştır. Kısacası tarladan sofraya, tamamen kimyasallarla bütünleşmiş gıdalar tüketilmeye başlanmıştır.
Paketli Gıdaların Sağlık Açısından Zararları
Bir blog yazısında halihazırda Sanayi Devrimi’ne kadar girmişken bir de sizlere koruyucu katkı maddelerinin içeriklerini ve kısaltılmış isimlerini vererek daha fazla sıkmak istemiyoruz. Özet geçmek gerekirse, Sanayi Devrimi’yle birlikte başlayan ve bugün hayatımızda oldukça önemli bir hal paketli gıdaların içerisinde, raf ömürleri ve kârlılık oranları baz alınarak oldukça fazla miktarda koruyucu katkı maddeleri eklenmektedir. Günümüzde bunu Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti belirli, asgari standartlara indirgemiş durumda olsalar da yine de paketli gıda tüketimlerinden mümkün olduğunca uzak durulması gerektiği, uzmanlarca söylenmektedir.
Bağışıklık Sistemimiz Neden Düştü?
Sizleri sıkmadan anlatmaya ve özet geçmeye çalıştığımız tüm bu tarımda kullanılan kimyasallar, paketli gıdalar ve koruyucu katkı maddeleri, uzun süreli tüketimlerde insan vücudunda oldukça önemli sorunlara neden olmaktadır. Pek tabii harekete dayalı olmayan işler, kapalı alanlarda uzun süreler boyunca hareketsiz çalışmalar gibi etmenler de eklenince, günümüzde bir hayli sorunlu ve düşük bağışıklık sistemlerine sahip olmamız çok normal karşılanır oldu.
Bilet Dükkanı olarak bağışıklık sistemini artıran faktörlerden bahsetmeden önce, aslında hayatımızda olması gereken ancak günlük standartlarımıza artık adapte edemediğimiz etmenleri yeniden kazanmaya çalışmamız gerektiğini unutmamalıyız.
Bağışıklık Düşerse Ne Olur?
Bağışıklık sistemimizi güçlendirmekten bahsetmeden önce, en temel soruya cevap vermek istiyoruz: “Bu bağışıklık denen şey düşerse ne olur?”. Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere bağışıklık sistemi, vücudumuz için adeta bir koruyucu kalkan görevi görmektedir ve bu kalkan ortadan kalktığında ya da hasar aldığında, pek çok farklı sorunla karşılaşabiliriz. Bunlardan en sık karşılanan sağlık sorunları ise şu şekildedir:
- Alerjik semptomlar
- Solunum yolu hastalıkları
- Sindirim sistemi sorunları
Bağışıklık düşerse ne olur sorusunun en geniş kapsamlı cevabı; vücudumuzun hastalıklara karşı savunmasız olmasıdır. Bununla birlikte, başlıklar altında sınıflandıracak olursak, bağışıklığımız düştüğünde alerjiler baş gösterebilir. Beraberinde ise yine savunmasız kalan vücudumuzda, genellikle dış etmenlerden kaynaklı alerjik reaksiyonların devamı veya sıradan griplerle dahi başa çıkamayacak hale gelen vücudumuzda solunum yolu hastalıkları oluşabilir. Pek tabii sindirim sistemi sorunları da yine düşük bağışıklık sistemine sahip olan insanların en sık yaşadığı sağlık problemlerinin başında gelmektedir. Peki ya bağışıklığımızı nasıl artırırız?
Bağışıklığı Artıran Yöntemler Nelerdir?
2019 yılının sonlarında ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi, her bir bireyin esasında sağlığına ne kadar çok dikkat etmesi gerektiğini, bağışıklık sisteminin önemini ve sağlıklı yaşamın hayatımızdaki en önemli faktör olduğunu hatırlamamızı sağladı. Bununla birlikte sağlıklı beslenmenin ve gün içerisinde hareket etmenin de yine bağışıklığı nasıl artırdığı çokça anlatıldı. Bilet Dükkanı olarak sizler için hazırladığımız Bağışıklığı Artıran 5 Yöntem başlıklı yazımızda, en önemli bağışıklık güçlendirici davranışları sıraladık. İşte bağışıklığı artıran 5 yöntem…
Stresten Uzaklaşma
Bu başlığı gördükten sonra okumayı sonlandıracak olanlar, özellikle size sesleniyoruz; stresin, günümüz şartlarında kaçınılmaz bir faktör olduğunu biliyoruz. Takdir edersiniz ki seyahat alanında hizmet verdiğimiz için her ne kadar rahatlatıcı bir unsur olarak görülse de biz de yüz binlerce insanın huzurundan sorumlu olduğumuz için bir hayli stresli bir iş yapıyoruz.
Sıfır stres bir yaşamın, insan hayatında mümkün olmadığını ve oldukça ütopik bir yaklaşım olduğunun bilincindeyiz. Peki ya madem biliyoruz, buna rağmen nasıl oluyor da stresten uzaklaşma başlığını listemize ekleyebiliyoruz? Hemen anlatalım…
Biraz önce de belirttiğimiz üzere, gün içerisinde stresten uzaklaşmanın çok da mümkün olmadığını biliyoruz. Ancak gün 24 saatten oluşuyor. Bu 24 saat içerisinde kendinize ayıracağınız 10-15 dakikalık süreler bile gün içerisinde stresinizi azaltmak için yardımcı olabilir. Bu sürelerde tamamen sessiz bir ortamda, düşüncelerinizden uzaklaşmaya çalışarak meditasyon yapabilirsiniz. Beyaz ses diye Türkçeye çevrilen white noise müzikler dinleyebilirsiniz. Sevdiğiniz ve ilgi duyduğunuz bir hobi edinebilir ve gün içerisinde kendinize ayırdığınız bu 10-15 dakikalık sürelerde bu hobilerinizle uğraşabilirsiniz. Bir hobi için günde 15 dakika size az gelse de yıl boyunca ortalama 92 saat boyunca sakinleşmek ve stresten uzaklaşmak için kendinize zaman ayırmış olacaksınız.
Organik Beslenme
Sanayi Devrimi, ilaçlı tarım ve beraberinde gelen hızlı tüketim alışkanlıklarının hayatımıza paketli gıdalar soktuğunu anlatmıştık. Organik ve bilhassa da sebze-meyve ağırlıklı beslenmeler ile bağışıklığınızı artırabilirsiniz. Bu noktada, mevsiminde sebze ve meyve tüketimine dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın.
Hareket Etme
Spor yapmak günümüzde oldukça zorlayıcı olabiliyor. Özellikle de daha öncesinde hayatında spor olmayan insanlar, hayatlarına sporu dahil etmekte oldukça zorlanıyor. Bu noktada, genel geçer bir süreçten değil; tüm yaşamınızı kapsayacak bir bağışıklık güçlendirici etmenlerden söz ettiğimizi hatırlatmak istiyoruz. Gün içerisinde yaptığınız her fazladan hareket, sizler için daha sağlıklı bir hayat için sarf ettiğiniz efor olacaktır. Zira, hareket ederek formda kalır, fazladan kilo alımının önüne geçer ve daha zinde hissedersiniz.
Kastettiğimiz hareket etme, sadece kapalı spor salonlarında kan ter içerisinde kalana kadar ağırlık kaldırmayı içermiyor bunu baştan söyleyelim. Yürüyüşlere çıkmak, mini egzersizler yapmak, evinize yakın park, bahçe gibi yerlerde kısa mesafeli gezintilere çıkmak, asansör yerine merdiven kullanmak ve benzeri basit olgular da oldukça kolay hayatınıza entegre edebileceğiniz şeylerdir.
Hava Kirliliğinden Korunma
Ne yazık ki metropolde yaşayanlarımız başta olmak üzere pek çoğumuz hava kirliliğinden mustaribiz. Bağışıklığı artıracak yöntemlerden içinde en önemlilerinden biri de soluduğumuz havanın temiz ve kaliteli olmasıdır. Bu nedenle de bulunduğunuz ortamlarda hava temizleyici filtreler bulundurabilirsiniz. Metropolden doğanın güzelliğine kendinizi bırakmak ve doğayla iç içe bir vakit geçirmek isterseniz, Bilet Dükkanı otel sayfamız üzerinden birbirinden avantajlı otelleri inceleyebilir, erken rezervasyon fırsatlarımızı değerlendirebilirsiniz.
Bol Su İçin
Sindirim sistemimizin en iyi şekilde çalışmasını sağlayan şey düzenli ve bol su tüketimidir. Sağlıklı bir bünye, yüksek bir bağışıklık ve iyi bir cilt için gün içinde mutlaka bolca su tüketin. Ancak su içerken de hayattaki her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçmamanızı tavsiye ederiz. Ortalama 1,5 ile 3 litre arası gün içerisinde su tüketmeniz, sağlığınız için yeterli olacaktır. Aksi takdirde su zehirlenmesi yaşama ihtimaliniz olduğunu da unutmayın.
Bilet Dükkanı olarak sizler için bağışıklığınızı artıracak yöntemlerden bahsettik. Hepinize sağlık dolu bir gün dileriz.
Sitemiz üzerinden, "Güneş Çarpmasına İyi Gelecek 5 Çözüm" ve "Bahar Alerjisine İyi Gelen 5 Çözüm" başlıklı yazılarımızı inceleyebilirsiniz.